bright Turki

Contoh kalimat
The sun is bright in the summertime.
Yazın güneş çok parlaktır.




I think Tomy is very bright.
Bence Tomy parlak zekalı biri.




This is a bright, sunny day.
Bugün hava parlak ve güneşli.




The foliage turns bright red and orange.
Yapraklar parlak kırmızı ve turuncuya dönüşürler.




The leaves turn bright red and orange.
Yapraklar parlak kırmızı ve turuncuya dönüşürler.




From all the things I fail to do I never fail to think of you. Sweet as an angel, bright like a star, a wonderful person that’s what you are
Yapmayı unuttuğum onca şey arasında bir tek seni düşünmeyi unutmuyorum. Bir melek kadar şevimli, yıldızlar kadar parlak muhteşem bir insansın.




Do you have a bright light for reading?
Okuma için parlak bir ışığınız var mı?




They painted their house bright yellow.
Evlerini parlak sarıya boyadılar.




Mary wants to paint her car bright blue.
Mary arabasını parlak maviye boyamak istiyor.




She is not only pretty but also bright.
Sadece güzel değil aynı zamanda da zeki.




Sinonim
2. glistening: deep, beaming, blazing, brilliant, burnished, effulgent
3. illustrious: fair, distinguished, eminent, prosperous, famous, rich, glorious
4. smart: acute, alert, clever, lucid, discerning, ingenious, intelligent
5. lively: brisk, animated, serene, cheerful, gay, genial, happy
6. favourable: auspicious, encouraging, enlivening, inspiring, promising, exhilarating