count Turki

i. sayma, sayı; hesap, hesaba katma, önemseme; dava maddesi, iddialar; kont
Contoh kalimat
Bill can count to ten.
Bill, ona kadar sayabilir.




I will help you. You can count on me.
Sana yardım edeceğim. Bana güvenebilirsin.




When you count them you say: 1234567 8.
Elmaları şöyle sayanz: 1234567 8




Close your eyes and count to ten.
Gözlerini kapa ve ona kadar say.




Nicholas and Mary counted the ballots.
Nicholas ve Mary oy pusulalarını saydılar.




I never counted on his being rich.
Onun zengin olmasına asla güvenmedim.




I'm counting the number of people.
Ben insanların sayısını sayıyorum.




You'd better not count on a raise.
Zam beklemesen iyi olur.




I'm very busy so don't count on me.
Çok meşgulüm bu yüzden bana güvenme.




My son can count up to a hundred now.
Oğlum şu an yüze kadar sayabiliyor.




Sinonim
2. nobleman: peer
3. influence: weight, tell